Skip to main content

ORUCU TAKLİT EDEN DİYET, KOLEREKTAL KANSERE UMUT OLABİLİR Mİ?

By GenelNo Comments

Farsça bir kelime olan ‘’oruç’’ sözlükte bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak şeklinde yer almaktadır. Tüm dinlerde rastlanan oruç, bilimsel çalışmaların da ortak merak konusu. Son yıllarda yapılan çalışmaları incelerseniz ‘’Intermittent Fasting’’ veya ‘’Fasting-Mimicking Diet’’ gibi kavramları sık görürsünüz. Bu kavramlar birçok hastalık tedavisinde iyileştirici bir faktör olarak karşınızda yer alacaktır.

Umut verici yeni bir haber ise orucu taklit eden diyetin kolorektal kanseri tedavi edeceği yönünde! Gelin sizlerle biraz daha derinlemesine inceleyelim.  Kolorektal kanser dünya çapında en sık görülen üçüncü kanser olup, genellikle kötü prognoz ve tedavi direnci ile bilinmektedir. Bu nedenle kolorektal kanser tümör büyümesine karşı etkili olabilecek yeni tedavilerin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.

FMD (fasting-mimicking diet), ise düşük kalorili ve düşük proteinli bir diyetin periyodik olarak tüketilmesine izin veren, tıbbi olarak tasarlanmış bir programı ifade eder. Kronik kalori kısıtlaması gibi diğer diyet müdahaleleriyle karşılaştırıldığında, FMD daha güvenli, oruç benzeri etkiler elde etmeyi amaçlayan, mikro besinsel beslenme sağlayan, kalorisi kısıtlı bir diyet programıdır.

Klinik ortamda yapılan çalışmaları incelendiğimizde orucu taklit eden diyetin; tümör hücrelerinin metabolizmasını düzenlediği ve tümör hücresi büyümesini kontrol ettiği sonuçlarına ulaşmaktayız. Orucu taklit eden diyet, antitümör etkisi ile kanser hastalıkları tedavisi üzerinde olumlu ve güvenli gözükmesi aynı zamanda uygulanabilirliği ile öne çıkmaktadır. Ancak bu klinik sonuçların daha geniş çaplı çalışmalarla doğrulanması gerekir. Daha fazla insan çalışmasına ihtiyaç vardır. Bu hastaların uzun süreli aç bırakılması, mutlaka tıbbi gözetim altında gerçekleştirilmesi gereken bir uygulamadır.

Umut, bizim azığımızdır… ?

Şeftali̇li̇ Soğuk Çay Tari̇fi̇

By Tarifler

Havalar sıcak, bunaldınız ! Serinleten bir şey olsa da içsem diye aklınızdan geçerken sağlıklı bir tarifle karşılaştınız. Sizler için hazırladım. Sıcaktan bunaldığınızda elinizin altında şekersiz, lezzetli ve sağlıklı bir içecek olsun istedim. Dışarıda şekerli ve kalori oranı yüksek soğuk çayları tercih etmek yerine kendi yapacağınız soğuk çay hem lezzetli hem de sağlıklı bir seçenek olacaktır. Sağlıklı beslenmeye başladığınızda yasakların olmadığını, birden fazla sağlıklı alternatifinizin olduğunu siz de göreceksiniz. Sağlıklı beslenmenin renkli ve zevkli halini yapacağınız sağlıklı tariflerle yaşayacak ve bedeniniz sağlıkla gerçek bir serinliğe kavuşacak.

Tarifimizdeki malzemelere baktığımızda aynı zamanda şunları söyleyebiliriz:

Malzemeler

  • 2 orta boy şeftali
  • 2 su bardağı demlenmiş yeşil çay
  • Taze nane yaprakları

Hazırlanışı

Şeftalileri iyice yıkayıp kabuklarını soyduktan sonra ince bir şekilde dilimleyin. Cam sürahiye dilimlediğiniz şeftalileri, demlenmiş ve ılımış 2 bardak yeşil çayı ve taze nane yapraklarını koyarak üzerine soğuk su ilave edin. Buzdolabına kaldırıp daha fazla soğuması için bekletin. Daha tatlı olsun isterseniz bal ilave edilebillir, aman porsiyonuna dikkat

*Sevdiğiniz herhangi bir meyve ile deneyebilirsiniz. Aynı tarif limon ile de yapılabilir. Deneyenlere şimdiden afiyet olsuun

* Şeker veya tansiyon probleminiz var ise bir diyetisyen kontrolünde ilerlemelisiniz.

Regl Dönemi̇ Beslenmesi̇ İçi̇n 5 Takti̇k

By Tavsiyeler

Diyettesiniz ve regl dönemi geldi çattı. Özellikle diyete başlamanızın verdiği heyecan, kararlılık ve düzen bir anda bozulacak endişesi taşıyorsunuz ve regl dönemi sizin için bir kabusa dönüşüyor, farkındayım. Yememeliyim dürtüsü daha da ağır basıyor ve sanki kilo almış gibi hissediyorsunuz. Önce sakin olun bunların hepsi geçici ve sağlıklı olmayan düşünceler.

Ben bir diyetisyen olarak sizin endişelerinizi ve korkularınızı yıkmaya; yeni bir siz için sağlıklı bir regl dönemi inşaa etmeye geldim J

Özellikle diyet süreçlerimde danışanlarımı bu konuda rahatlatmaya çalışıyorum. Kendilerini rahat hissetmelerini, regl dönemlerinde şartlar uygunsa hafif ve sağlıklı tatlı tariflerimizle arada kendilerine es vermeleri gerektiğini söylüyorum, tabii ki diyetisyenleri kontrolünde J Her olayda olduğu gibi sizden de öncelikle bu sürece olan bakış açınızı değiştirmenizi, kendinizi rahat hissetmenizi ve sonra vereceğim beslenmeye dair taktikleri uygulamanızı rica ederim.

Regl dönemi sizin süreci kabul etmeniz, kendinizi sevmeniz ve sağlıklı beslenme adına gösterdiğiniz gayretten korksun der, taktiklerime geçmek isterim J

1) Hafif düzeyde spor yapın. Egzersiz mutluluk hormonunuzu arttırarak, iştah yönetiminizi sağlayacak. Belki bir deniz kenarı belki de bir orman yürüyüşü duygularınızı kontrol etmenizi sağlayarak regl dönemi gelen duygusal beslenmenin önüne geçecek.

2) Vücutta ödem oluşumunu engellemek için tuz alımını sınırlandırmalı, su alımını arttırmalısınız. Su tüketiminiz kg başına 35 ml olmalıdır.

3) Vücudun bu dönemde en çok da magnezyuma ihtiyacı var. Magnezyumdan zengin besinlerle regl dönemi kramplarını hafifletebilirsiniz. (muz, tam tahıllı besinler, baklagil, yağlı tohumlar)

4)Öğünlerinizi proteinle destekleyin, tok tutarak hücre yapım ve onarımınız çin yardımcı olacak.

5)Regl dönemi ödemini atabilmek adına özellikle ananas, kabak, ıspanak, maydanoz, yaban mersini gibi besinleri öğünlerine ekleyebilirsiniz.

Kabul, sevgi ve sağlık.. Regl döneminin 3 anahtar kelimesi diyetisyeninizce.. J

Hepinize bi’ nefes sıhhat dilerim..

Demi̇rden Zengi̇n Gıdalar

By Tavsiyeler
  1. Kırmızı Et: Özellikle sığır eti ve kuzu eti, vücut tarafından kolayca emilen hem demir türünü içerir. Pişmiş kırmızı et, demir eksikliği tedavisine katkıda bulunabilir.
  2. Tavuk ve Hindi: Beyaz et kaynakları olan tavuk ve hindi de demir içerir. Özellikle bacaklı etlerin demir içeriği daha yüksektir.
  3. Balık: Ton balığı, somon, sardalya ve karides gibi deniz ürünleri, hem demir bakımından zengindir hem de sağlıklı omega-3 yağ asitleri içerir.
  4. Yumurta: Yumurta, hem demir hem de yüksek kaliteli protein içerir.
  5. Kuruyemişler: Fındık, ceviz, badem ve yer fıstığı gibi kuruyemişler, demir bakımından zengindir.
  6. Kuru Baklagiller: Mercimek, nohut, fasulye ve siyah fasulye gibi kuru baklagiller, hem demir hem de lif içerir.
  7. Koyu Yeşil Yapraklı Sebzeler: Ispanak, pazı, kara lahana, brokoli ve kuşkonmaz gibi yeşil yapraklı sebzeler, demir bakımından zengindir.
  8. Kuru Meyveler: Kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru erik gibi kuru meyveler, demir içerirler.
  9. Tam Tahıllar: Tam buğday ekmeği, yulaf ezmesi, kahverengi pirinç ve kepekli tahıllar, hem demir hem de lif içerirler.
  10. Kabak Çekirdeği: Kabak çekirdeği, demir bakımından zengin bir atıştırmalık olabilir.

Demir eksikliğin varsa, demirden zengin bu gıdalar öğünlerinde dengeli bir şekilde yer almalı. Sana bir ipucu vermek istiyorum özellikle demirden zengin gıdaları C vitamini içeren gıdalarla birlikte tüketmek, demir emilimini artırabilir. Örneğin, portakal suyu veya taze meyve salatası demirli gıdalarla birlikte tüketilebilir. Tadından yenmez J

Tekrardan ! Unutmayın ki demir eksikliği durumu doktor tarafından teşhis edilmelidir. Doktorunuz, demir takviyeleri veya diyetle giderilemeyen bir demir eksikliği varsa başka tedavi seçeneklerini önerir. İdeal beslenme planınızı belirlemek ve demir eksikliğini ele almak için bir diyetisyen rehberliği önemlidir.

Demi̇r Eksi̇kli̇ği̇ne Ne İyi̇ Geli̇r ?

By Tavsiyeler

Aramıza hoşgeldin! Demir eksikliği toplumumuzda oldukça yaygın görülen bir problem. Demir eksikliği vücudun yeterli miktarda demir almadığı veya demir kaybının fazla olduğu bir durumu ifade eder. Demir, vücudun normal fonksiyonları için çok önemlidir, özellikle de kırmızı kan hücreleri üretimi ve oksijen taşıma işlevi açısından. Demir eksikliği, yetersiz demir alımı, emilim sorunları, aşırı kan kaybı (örneğin adet döneminde yoğun kanamalar) veya bazı sağlık sorunları nedeniyle ortaya çıkabilir. Demir eksikliği tanısı koymak ve tedavi etmek için bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirme yapılmalıdır. Demir takviyeleri veya demir içeriği yüksek besinlerle tedavi edilebilir. Ayrıca, demir eksikliği nedeniyle ortaya çıkan temel sorunların ele alınması önemlidir. Aşağıdaki belirtiler sen de var mı kontrol et, eğer varsa teşhis için doktoruna gitmeyi ihmal etme.

Demir eksikliği belirtileri şunları içerebilir:

  1. Halsizlik ve Yorgunluk: Demir eksikliği, vücudun yeterince oksijen taşıyamamasına neden olduğundan, halsizlik ve yorgunluk hissi olabilir.
  2. Soluk Cilt: Demir eksikliği olan kişilerin ciltleri soluk görünebilir.
  3. Baş Ağrısı: Baş ağrısı, demir eksikliği belirtilerinden biri olabilir.
  4. Zayıflık: Kas zayıflığı ve egzersiz sırasında hızlı yorulma yaşanabilir.
  5. Nefes Darlığı: Demir eksikliği nedeniyle vücut, yetersiz oksijen nedeniyle nefes darlığı yaşayabilir.
  6. Kalp Atışlarının Hızlanması: Kalp daha hızlı atabilir (taşikardi) ve düzensiz kalp atışları görülebilir.
  7. Soğuğa Karşı Duyarlılık: Demir eksikliği olan kişiler soğuğa karşı daha duyarlı olabilirler.
  8. Saç Dökülmesi: Saç dökülmesi, demir eksikliği belirtilerinden biri olabilir.

Zayiflik Takintisi

By Genel

Çok sefer duydunuz belki de. Çocuğunuzdan, komşunuzdan, arkadaşınızdan, eşinizden.. Bu liste uzar gider. Ne olduğunu öğrenirsen nasıl yaklaşacağını da bilirsin. Ya da sen de varsa böyle bir takıntı kendine yaklaşmanı, çözmeni, doğruya yönlenmeni sağlasın diye yazıyorum. Zayıflık takıntısı, kişinin vücut ağırlığı ve görünümü hakkında aşırı kaygıya sahip olması ve bu konuyla sürekli olarak obsesif düşüncelere kapılması durumunu ifade eder. Bu takıntı, genellikle vücut imajıyla ilgili olumsuz bir algıya sahip olan kişilerde görülür ve çoğu zaman kendini değerlendirme ile ilgilidir.

Zayıflık takıntısı olan kişiler, vücutlarını sürekli olarak kontrol etmeye çalışabilir, kilo verme diyetleri ve egzersizler konusunda aşırı titiz olabilirler. Bu durum, kişinin sosyal ve kişisel yaşamını olumsuz etkileyebilir ve ciddi bir yeme bozukluğu olan anoreksiya nervoza ile ilişkilendirilebilir.

Özellikle son yıllarda ergenlik döneminde bu durumun arttığını görüyoruz. Bu noktada ebebevynlere önemli rol düşüyor. Çocuklar, anne ve baba davranışlarını taklit ederler. Dolayısıyla kendi bedeninizi ve beslenme alışkanlıklarınızı olumlu bir şekilde göstererek, sağlıklı bir örnek olun. Kendi vücut imajınızı ve yeme alışkanlıklarınızı olumlu bir şekilde yansıtın.

Çocuklardaki zayıflık takıntısını yenmek ve sağlıklı bir vücut imajı geliştirmek için çocukların nasıl beslenmesi gerektiği konusunda bazı önemli noktalar şunlar:

  1. Denge ve Çeşitlilik: Çocuklar için sağlıklı beslenmenin temeli, dengeli ve çeşitli bir diyet oluşturmaktır. Farklı besin gruplarından yeterli miktarda yiyecek tüketmelerine yardımcı olun.
  2. Sabah Kahvaltısı: Sabah kahvaltısı, günün en önemli öğünlerinden biridir. Çocuklarınıza protein, kompleks karbonhidratlar ve lif içeren kahvaltılar sunarak güne enerjik bir başlangıç yapmalarını sağlayın.
  3. Sağlıklı Atıştırmalıklar: Açlık hissetmeleri durumunda, çocuklarınıza sağlıklı atıştırmalıklar sunun. Meyve, yoğurt, fındık, havuç veya tam tahıllı krakerler gibi sağlıklı seçenekler tercih edilebilir.
  4. Fast Food ve Hazır Yiyeceklerden Kaçının: Fast food ve işlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun. Bu tür gıdalar genellikle sağlıksız yağlar, tuz ve şeker içerir.
  5. Su Tüketimi: Su içmeyi teşvik edin. İyi hidrasyon, vücut fonksiyonlarını düzenler ve enerji seviyelerini korur.
  6. Öğün Zamanları: Düzenli öğün saatleri belirleyin ve çocuklara bu saatlerde yemek yemeleri gerektiğini öğretin. Atıştırmalar arasında aşırı yemekten kaçının.
  7. Besin Değerleri: Besin etiketlerini okumayı öğretin. Çocuklara, gıda ambalajlarındaki besin değerlerini ve içerikleri anlamalarını öğretmek, daha sağlıklı seçimler yapmalarına yardımcı olabilir.
  8. Aile İçi Yemek Zamanları: Ailece yemek yemek, aile bağlarını güçlendirmenin yanı sıra sağlıklı yeme alışkanlıkları kazandırabilir.
  9. Duygusal Yeme ile Başa Çıkmak: Çocuklarınıza duygusal yeme yerine başka yollarla duygusal zorluklarla başa çıkmayı öğretin. Duygusal ihtiyaçlarını paylaşmalarına ve konuşmalarına destek olun.
  10. Profesyonel Yardım: Eğer çocuğunuzun zayıflık takıntısı veya beslenme alışkanlıkları ciddi bir şekilde sağlığını etkiliyorsa, bir uzmandan yardım alın. Bir pediatrist veya diyetisyen, çocuğunuzun özel ihtiyaçlarına uygun bir beslenme planı oluşturmanıza yardımcı olabilir.

Unutmayın ki çocuklarınıza sağlıklı beslenme alışkanlıklarını öğretmek, onların sağlıklı bir vücut imajını ve olumlu bir ilişkiyi geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, çocukların bireysel ihtiyaçlarını ve vücut tiplerini kabul etmelerine destek vermek de önemlidir.

Açlik Hi̇ssi̇ni̇ Geci̇kti̇ren, Tokluk Veren Yi̇yecekler

By Tavsiyeler

Acıktığında hiç su içmeyi ve kendini dinlemeyi denedin mi ? Bazen açlık oyun oynar, gerçek değildir. Bu oyunu bozabilirsin, sana açlık hissini geciktiren ve tokluk hissi veren besinlerden bahsedeceğim. Bu besinler, daha uzun süre boyunca enerji sağlayabilir ve aşırı yeme ihtimalini azaltabilir. İşte açlığı geciktiren ve tokluk hissi veren bazı besinler:

  1. Lifli Yiyecekler: Yulaf ezmesi, kepekli tahıllar, tam buğday ekmeği, sebzeler ve meyveler gibi lifli yiyecekler, mideyi doldurur ve tokluk hissi sağlar.
  2. Protein: Protein, tokluk hissini artırır ve metabolizmayı hızlandırabilir. Tavuk, hindi, balık, yumurta, kırmızı et, süt ürünleri ve baklagiller iyi protein kaynaklarıdır.
  3. Sağlıklı Yağlar: Avokado, zeytinyağı, ceviz ve badem gibi sağlıklı yağlar, tokluk hissini artırabilir ve enerji sağlayabilir.
  4. Su: Su içmek tokluk hissini artırabilir, çünkü bazen vücut susuzlukla açlığı karıştırabilir. Bir bardak su içmek, açlık hissini azaltabilir.
  5. Yoğurt: Probiyotik içeren yoğurt, sindirimi destekler ve tokluk hissi verebilir.
  6. Baharatlar: Acı biber, hardal, tarcin ve zerdeçal gibi baharatlar, yemeklere lezzet katarak tokluk hissi sağlayabilir.
  7. Ceviz ve Badem: Ceviz ve badem gibi kuruyemişler, sağlıklı yağlar ve protein içerir ve tokluk hissi verir.
  8. Yulaf ve Baklagiller: Yulaf, fasulye, mercimek ve nohut gibi yüksek lifli yiyecekler, uzun süre tokluk hissi sağlar.
  9. Tam Yumurta: Yumurtalar, yüksek kaliteli protein ve doymuşluk hissi veren besinler içerir.
  10. Lifli Sebzeler: Brokoli, lahana, kabak ve havuç gibi lifli sebzeler, tokluk hissi verir ve sağlıklı atıştırmalıklar olabilir.

Bu besinler, bir dengeli diyetin bir parçası olarak kullanıldığında, açlığı geciktirebilir ve tok hissetmenize yardımcı olabilir. Ayrıca, porsiyon kontrolüne ve sağlıklı yemek hazırlama yöntemlerine de dikkat etmek önemlidir.

Si̇rkeli̇ Su Zayiflatir Mi ?

By Tavsiyeler

Bi efsaneydi, bi efsane.. Yanlışı düzeltmeye geldik. Evet, sirke bazı diyet programlarında kullanılan bir yardımcı olabilir, ancak tek başına kilo kaybına neden olmaz. Sirkenin kilo kaybına olan etkisi sınırlıdır ve dikkatlice kullanılmalıdır.

İşte sirkenin kilo kaybı üzerindeki etkileri hakkında bilmeniz gerekenler:

  1. İştahı Bastırabilir: Bazı araştırmalar, sirkenin öğünlerden önce tüketilmesinin iştahı bastırabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, bazı insanlar sirke içerek daha az yemek yeme eğiliminde olabilirler.
  2. Metabolizmayı Hızlandırmaz: Sirke, metabolizmayı hızlandırmaz veya kalori yakımını artırmaz. Yani sadece sirke içerek kilo vermek mümkün değildir. Ayrıca, metabolizma hızını etkileyen birçok faktör vardır, genetik faktörler, yaş, cinsiyet, kas kitlesi ve yaşam tarzı gibi. Bu nedenle, metabolizma hızınızı artırmak istiyorsanız, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve kas kitlenizi artırmak önemlidir.
  3. Kan Şekerini Düzenleyebilir: Sirke, kan şekerini dengelemeye yardımcı olabilir. Bu, özellikle insülin direnci olan kişiler için faydalı olabilir. Dengelediği kan şekeri seviyeleri, açlık hissini kontrol etmeye yardımcı olabilir.
  4. Tadı İyileştirebilir: Sirke, yemeklere farklı bir tat katması nedeniyle daha az yağlı veya tuzlu malzemelerle yapılan yemeklerin tadını iyileştirebilir. Bu, sağlıklı beslenmeye yardımcı olabilir.

Ancak sirke tüketirken dikkatli olunmalıdır. Saf sirke asit içerir ve mide sorunlarına neden olabilir. Ayrıca sirke, diş minesi üzerinde zararlı etkilere yol açabilir. Bu nedenle sirkeyi seyrek ve dengeli bir şekilde kullanmalısınız. Mide problemlerinin önüne geçmek, sindirimini kolaylaştırmak adına sirkeyi salata sosu olarak da kullanabilirsiniz.

Kısacası kilo verme veya kilo koruma hedeflerinizi gerçekleştirmek için, dengeli bir beslenme programı oluşturmak ve düzenli fiziksel aktivite yapmak en etkili yoldur.

Okul Dönemi̇nde Çocuklarda Beslenme

By Genel

Günlük hayatta karşılaştığımız herhangi bir fiziksel veya psikolojik uyaran karşısında vücudun gerekli uyumu sağlayabilmek adına ruhsal ve bedensel olarak harekete geçmesi olarak tanımlanan stres; fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal yönden bireyleri etkileyebilmektedir. Stres, duygusal yönden bireyin yemek yeme davranışını etkiler ve birçok yeme davranış bozukluğunu beraberinde getirir. Stres ile gelişen yeme davranış bozukluğu kabızlık, ishal, aşırı kilo alma, kilo kaybı ve baş dönmesi gibi çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabilmektedir. Yapılan çalışmalara göre stres yükünün yoğun olduğu sınav döneminde öğrencilerin %75’ inin beslenme alışkanlıklarının değiştiğini ve bu durumun çeşitli sağlık sorunlarına neden olduğunu göstermektedir. Doğru, yeterli ve dengeli beslenme ile çeşitli sağlık sorunlarının önüne geçebilir ve başarılı bir performans sağlayabilirsiniz.

B Grubu Vitaminler Strese Karşı Koruyor, Zihinsel Performansı Artırıyor

Sınav döneminde sağlıklı beslenme; beyin ve sinir sistemi sağlığını korumak, zihinsel ve bilişsel fonksiyonun artışını sağlamak için en önemli faktörlerdendir. Öğrencilerin B grubu vitaminlere günlük beslenmesinde nasıl yer vereceklerine dair püf noktalar ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Tahıl ürünleri, kurubaklagil, süt ve türevleri, et, tavuk, balık, yumurta, taze sebze ve meyvelerin tüketimi düzenli olmalıdır.
  • Sınav hazırlık dönemi boyunca sabahları 2-3 adet ceviz içi ya da 6-7 adet badem tüketilebilir.
  • Kaygıyla mücadelede ve bilişsel fonksiyonların artışında etkili zengin omega-3 kaynağı olan balık, haftada en az iki kez tüketilmelidir.
  • Sebze yemeği pişirirken kullanılan su miktarını sınırlamak ve besinleri ısıtma süresini azaltmak vitamin kaybını en aza indirmek için gereklidir.

Zihin Açan Besinler

Dinlenme anında bile günlük alınan enerjinin %20-30’ unu kullanan, yoğun aktiviteye sahip bir organ olan beyin, enerji ve besin ögesine oldukça fazla ihtiyaç duyar. Beynin ihtiyaç duyduğu enerji ve besin ögesini karşılamak adına tüketilen bu başlıca besinler ise beyin fonksiyonlarını olumlu yönde etkilemektedir.

  • Fındık, fıstık, ceviz gibi yağlı tohumlar
  • Balık (özellikle somon balığı)
  • Yoğurt
  • Yaban mersini
  • Portakal, mandalina, greyfurt
  • Havuç
  • Nar
  • Zencefil
  • Kimyon

Kahvaltının Başarı ile Bir İlgisi Olmalı 

Kahvaltı, gece boyu uzun bir açlıktan sonra en alt düzeylere inen kan şekerinin dengelenmesi ve güne hem zihinsel hem fiziksel bir güç ile başlamanın anahtarı olması sebebiyle bizim için çok önemlidir. Kahvaltının bilişsel performansı arttırdığı, motivasyon ve öğrenme üzerine olumlu etkilerinin olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlandığına göre özellikle sınav dönemi öğrencileri için kahvaltı kaçınılmaz bir yardımcıdır. Her gün doğru tercihlerle, besin gruplarını (karbonhidrat, protein , yağ, vitamin ve mineraller) dengeli bir şekilde içinde barındıran tam tahıllı ekmek, süt, peynir veya yumurta, taze sebze ve meyveler, pekmez, reçel veya bal gibi yiyeceklerden oluşan veya yoğurt/süt, yulaf, keten tohumu, taze veya kuru meyvelerden oluşan besleyici bir kahvaltı tercih ettiğinizde başarıya giden yolda kahvaltıyı yanınızda en büyük yardımcı olarak bulacaksınız.

Ara Öğünler Sizi Zinde Tutar

Sınav döneminde 3 ana öğün ve kişinin ihtiyacına göre 2 veya 3 ara öğün şeklinde bir beslenme düzeni kan şekerinin hızlı iniş ve çıkışlarını düzenlemek, dağılan dikkati ve azalan motiveyi geri kazanmak için bir kurtarıcıdır. Bu dönemde öğün atlamaya sebep olacak fazla miktarda tüketilen sağlıksız atıştırmalıkların ve kan şekerinde dengesizliğe, dikkat dağınıklığı ve beraberinde uykuya neden olacak basit şekerli karbonhidratların (şeker, tatlı, hazır gıdalar, beyaz ekmek, hamur işleri, makarna vb.) tüketiminden kaçınılmalıdır. Uzun süre tokluk sağlamak ve zinde kalmak için ara öğünlerde lifli besinlere (meyve, sebze, tam tahıllı ürünler) yer vererek hem sindirim sistemi hem de sinir sisteminiz adına kıymetli bir seçim yapmış olursunuz.

Sağlıklı Ara Öğün Alternatifleri 

  • Taze meyve, süt, Kuru kayısı, ceviz içi
  • Tam buğday/tam tahıl/çavdar ekmeği, beyaz peynir, mevsim  yeşillikleri (dereotu, roka, maydanoz, kıvırcık,..)
  • Galeta, kefir
  • Simit, lor peyniri
  • Hurma, süt

Su Tüketimine Özen Gösterin

Su, vücuda sağladığı pek çok faydanın yanında beyin fonksiyonlarının da düzenli çalışmasında en etkili kaynaklardan biridir. Yetersiz tüketildiğinde baş ağrısı, motivasyon bozukluğu, algılamada güçlük, hızlı yorulma ve çalışma süresinde kısalma gibi etkilere sebep olmaktadır. Bu durum arkasına fiziksel ve mental gücü alarak başarı elde etmek isteyenlerin su içmek için susamayı beklememesi gerektiğini ortaya koymaktadır. İhtiyaca göre değişmekle beraber fiziksel ve mental sistemde oluşan herhangi bir aksamanın ders çalışmaya engel oluşturmaması adına günde en az 8-12 bardak su içilmesi gerekmektedir.

Kafeine Dikkat

Kafein içeren besinler (kahve, çay, kolalı içecekler, enerji içecekleri, çikolatalı besinler) fazla tüketildiği takdirde huzursuzluk, uykusuzluk, heyecan, sık idrara çıkma ve baş ağrısı gibi belirtilere neden olmaktadır. Sınav dönemlerinde yorgunluğu azaltmak, bilişsel performansı arttırmak amacıyla en çok tercih edilen içeceklerden kahvenin ancak yeterli tüketimi (günlük 2 fincan) sağladığı yararı gölgelemez. 

Paketli Gıdalar Anlık Mutluluk Sağlar, Peki ya Sonrası ?

Stresin beyin bölgelerinde uzun süreli etkisi yağlanmada artışa ve obeziteye yol açabilmektedir. Peki bunu nasıl yapıyor? Fiziksel bir açlık yaşamadığınız halde stres, depresyon, kızgınlık gibi duygu durumlarına tepki ve cevap olarak ödüllendirme hissini teşvik eden paketli gıdaları masum göstererek veya mutluluk garantisi vererek bunun bir döngü halini almasına neden oluyor. Vücudumuzda doğal işleyen bu döngüyü şimdi öğrendiğinize göre paketli gıdaları varlığıyla içinde bir hazine barındıran (serotonin/mutluluk hormonu) gerçek besinlerle değiştirmenin tam zamanı… 

Serotonin (Mutluluk Hormonu) Salgılayan Besinler

 

  • Somon balığı
  • Hindi eti
  • yumurta
  • ceviz, fındık
  • Süt ve süt ürünleri
  • Kuru meyveler
  • Ispanak
  • Muz, ananas, erik
  • Bitter çikolata

Sınavdan Bir Gün Öncesi ve Sınav Sabahı İçin Tavsiyeler

  • Daha önce denemediğiniz bir besini sınavdan bir gün önce denemeyiniz, sindirim sisteminde ve bağırsak düzeninde rahatsızlığa yol açabilir.
  • Dışarıda yemek yerine evde az yağ ile pişirilmiş yiyecekleri tercih ediniz.
  • Gaz yapma ihtimali olan (kurubaklagiller, gazlı içecekler, brokoli, lahana) yiyecek ve içeceklerden uzak durunuz.
  • Kaliteli bir uyku için çay, kahve yerine rahatlatıcı bitki çaylarını (papatya çayı gibi) tercih ediniz.
  • Şeker içeren gıdalar kan şekeri dengelerinde, uyku ve bağırsak düzeninde bozulmaya sebebiyet verebileceği için sınavdan bir gün önce tatlı ihtiyacınızı kuru meyveler, sütlü veya meyveli tatlılarla gidermeye çalışınız.
  • Başarıya giden yolda en büyük yardımcı olarak nitelendirdiğimiz kahvaltı sınav sabahı mutlaka yapılmalıdır. Uzun süredir tüketilmeyen, hiç denenmeyen ve sevilmeyen besinler yerine alışık olduğunuz, sevdiğiniz sağlıklı besinleri tüketmeye çalışınız.
  • Sınav sabahı açma ve poğaça gibi yağlı gıdalar susamaya ve midede rahatsızlığa sebep olabileceği için tercih edilmemelidir.
  • Sınav sabahı çikolata gibi dikkat dağınıklığına ve kan şekerinde ani değişimlere sebep olan şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır. Şekerli gıdalar yerine kuru meyveler tercih edilebilir.